KIZAMIK – “Vaccine Guide”
1960’dan bu yana yapılan kitlesel aşılamalar nedeniyle kızamık, kabakulak ve kızamıkçık hastalıklarının görüldüğü yaşlar değişmiş, çocuklukta görülen bu hastalıklar artık ergenlik ve genç yetişkinlik döenmlerine denk gelmektedir. Hastalık ilerleyen yaşlarda sorunlara neden olabileceğinden bu bir sorun teşkil etmektedir.
KIZAMIK
Kızamık kitlesel aşılama başlamadan önce bir çocuk hastalığıydı.
Hastalık çok bulaşıcı bir virüs tarafından bulaşıyor.
Belirtileri: soğukalgınlığı belirtileri, öksürük, gözlerde kaşıntı, ve yüksek ateş, hastalığın dördüncü gününde döküntüler. Döküntüler hastalığın altıncı gününde en şiddetli hale dönüşür ve daha sonraki birkaç gün içinde de yokolurlar.
Kızamık bazen başka komplikasyonlara yolaçar bunlar: Kulak enfeksiyonu, zatürre, lenf nodlarında enfeksiyon, ensefalit (beyin akut enflamasyonu), ancak bunlar sık görülen sorunlar değildir. Eskiden kızamıktan ölümler nadir değildi. Şu anda hastalık hafiflemiş ve ölümler ender hale gelmiştir. Ensefalit 1/1000 kişide rapor edilmiştir. Bu gösterilen oranın ise %25-30’u beyin hasarina neden olmuştur.
Ortodoks tıbbın kızamık ve ya kızamığa bağlı gelişebilecek ensefalitis için herhangi bir tedavisi yoktur.
AŞININ ETKİNLİĞİ:
İstatistiklere bakıldığında ulusal hedef 1982 yılında kızamığı tümden ortadan kaldırmaktı. Hernekadar bu ümitler olsa da, aşılar tanıtıldığından bu yana aşılanmış nüfusun içinde belirli dönemlerde ve sürekli olarak salgınların raporlandığı görüldü. (Shasby et al.,1977; Weiner et al.,1977; Hull et al.,1985)
1985 Dr. Tracy Gustafson ve arkadaşlarının New England Tıp Yayının’da yayınladıkları rapora göre, 1985 ilkbaharında, iki tamamen aşılanmış lisede yaşanan kızamık salgınında kızamığa yakalananların %99’dan fazlası aşılıydı. Yapılan serolojik test sonucunda öğrencilerden %95’inin kızamığa bağışık olduğu tespit edildi. Salgın diğer %5’lik grup içinde yaşandı, ve bunlar uygun şekilde aşılanmış öirencilerdi.
1987’de kızamığı kaldıramayınca doz CDC tarafından ikiye çıkarılıyor. Ancak bu da bir sonuç sağlamadığı gibi aşılanmış nüfus içinde ve ileri yaşlarda kızamık vakaları görülmeye devam ediyor.
* 1985-86 ABD kızamık salgını, okulçağındaki çocuklar %60’ı aşılı
* Ocak-Mayıs 1989 Quebec, Kanada, 1600 kızamık vakası, %58 okul çağında çocuk aşılı
* Kapsamlı aşılamaların yapıldığı eyaletlerde (anaokulundan-lisesona kadar) kızamık vakalarının %61-90’ı uygun şekilde aşılananlar arasında yaşanıyor.
Aşılamanın başladığı ilk on yıl içinde yaşanan başarısızlıklar nedeniyle aşılama yaşı 1969’da 12 aydan 15 aya çıkarıldı. Fakat Los Angeles’daki 1988 kızamık salgınında, vakaların 16 ay altı olduğunun tespiti nedeniyle bu sefer de aşılama yaşı 9 aya çekildi ve ikinci bir doz da 15 aylıkken vurulması öngörüldü.
AŞI YANETKİLERİ:
Kızamık aşısına bağlı yan etkilerin listesi utanç verecek kadar uzun. Kızamık aşısının yol açtığı sorunlar nöroloji kitabı gibi. Ensefalitis (beyin akut enflamasyonu), menenjit, otizm, SSPE, epilepsi, sensorinoral sağırlık, Optik sinirlerde enflamasyon, Transverse myelitis (omurilikde enflamasyon), Guillain-Barre sendromu. Raporlarla tarif edilen insani trajedi inanilmaz boyutta! Bu aşı tehhlikeli. Ancak Aşı Güvenlik Komitesi bunu görmezden geliyor.
Kitapta diğer bahsi geçen ve araştırma sayılarına yer verilen yan etkiler; Anaflaksis, SSPE, atpik kızamık, inflamatuar bağırsak hastalığı, bastırılmış bağışıklık sistemi
KIZAMIK HAKKINDAKİ GERÇEKLER
* Kızamık yaygın bir çocuk hastalığıdır, komplikasyon görülme olasılığı nadirdir.
* Kitlesel aşılama sonucu kızamık vakaları düşüşe geçmiş ancak bu sefer de ileri yaşlarda ve bağışıklığı olmayan anneden doğan bebeklerde kızamık vakaları yaşanmaya başlanmıştır. Düzenli aralıklarla salgınlar devam etmektedir.
* Kızamık aşısı kalıcı sinirsistemi hasarları ve otizm gibi ciddi yan etkilere neden olmaktadır. Uzun dönem nelere yolaçağı bilinmemektedir.
KİŞİSEL STARTEJİ:
Aileler pekçok bilinen ve bilinmeyen yan etkiyi, kızamık hastalığının nadir komplikasyonuna tercih edip etmemeye kendileri karar verecektir. Aileler çocukları kızamık hastalığına yakalanırsa alternatif tedavilerden destek almayı seçmelidirler. Böylece çocukları ömür boyu bağışıklık kazanmış olacaklardır.
Sevgili Araştıran Anne;
Yazdıklarını şimdi okuyorum, tavsiye ettiğin kitap ve diğer birkaç kitapla bu dünyanın içine girdim. Birinci hamilelik ve doğum 2001 ikizlerin doğumu birini yitirme ile tıbbi konulara olan ilgim arttı ama aşı durumu maalesef beni ikinci kızım dört yaşına gelirken dürtmeye başladı. Şu an okuduklarım, içgüdülerim (herşeyi sorgulayan, kolay kolay güvenmeyen ama bu konuda cidden bir şekilde şaşalamış, beyni uyuşmuş bir insan olarak) doğrultusunda dörtten sonraki hiçbir aşısını vurdurmuyorum. Dünyanın her yerinde aşı konusunda ciddi bir bilinçsizlik hakim olduğunu düşünüyorum. Tıpkı insanların doktora gidip elleri boş döndüklerinde rahatsızlık duymaları gibi. Çözüm herbiri yan etki barındırıp bir tarafı onarırken diğer tarafları yıkan ilaçlarda değil bizim yaşam standartlarmızda. Yazdıkların çevirilerin için çok teşekkür ederim kendi bloğumda ben de şimdiye kadar okuduğum başka konulara değineceğim hazır olduğumda. Sevgiler…
Bu konuda icindeki sorulari huzura kavusturmus olmana ve dogru yolun dogru yasam tarzi oldugunu idrak etmis olmana cok cok sevindim 🙂
Bugun bu kadar azken, biz, eminim boyle boyle cogalacagiz 🙂 Konusmaya devam etmen dilegimle 🙂
Sevgilerimle,