Asi guvenilirligi: Insanliga karsi islenen suc!!!

*Her zaman bize asilar guvenilir dediler, peki hic asilar guvenilir degildir tarafini arastirdik mi? Bu konudaki arastirmalar cok az, yapilan arastirmalar hasta olmayan, ilac kullanmayan, saglikli cocuklar ustunde yapildi, uzun sureli arastirmalar degil.

Ama asilar onaylandiktan sonra herkese vurulmaya baslandi. Cocuklara, buyuklere, kronik hastaligi olanlara, ilac kullananlara.

Butun bunlari icine alan bir arastirma olmadikca asilarin guvenilirligi bilinebilir mi?

(Safe)Guvenilir ve (effective) etkili
Asilar guvenilir ve sizi hasta olmaktan korur.
Etkili demek:: Asi vucudunuzua vurulduktan sonra antibodyler olusturdu.Cunku asinin gorevi bu.
Ama antibody’nin olmasi senin hastaliga yakalanmayacagin fikrini yaratiyor!
Pek cok arastirma var ki antibodyler ustune, gercekten antibodyler nedir emin degiliz diyor.

Gectigimiz yillarda kabakulak ve bogmaca salginlariyla karsi karsiya kaldik. Iowa’da hastaliga yakalanan cocuklarin %67 en az bir bazilari iki MMR asisi olmustu.
California’daki bogmaca salgininda hastaliga yakalanan cocuklarin cogunlugu butun bogmaca asilarini olmuslardi.
Ordu da kizamik kizamikcik asilarini olmus kisilerin yeniden hastaliga yakalandiklarini biliyoruz.
4 tetanoz asisi olup, tibben koruyucu antibody seviyesine sahiptir denen kisilerin hala tetanoz olduklarini biliyoruz.
Yani antibodylere sahip olmaniz, hastaliga yakalanmayacaginizin garantisi degildir.
biz asilanma (vaccination) ve bagisiklik (immunization) kelimelerini esanlamli saniyoruz, oysa degiller.
asilamak, asi siringa etmek demektir
bagisiklik ise hastaliga bagisikli olmak demektir
Bagisiklik virus veya bakterinin, cogunlukla virusun yol actigi hastaligi gecirmis ve vucudun onu taniyor demektir.
Asi ile olusturulan anibodylerin vucutta kalisi gecici olabileceginden, pek cok asinin tekrarlari mevcuttur.
Kizamik, kizamikcik, kabakulak gibi hastaliklari gecirenler de ise iki turlu bagisiklik saglanir. Biri Th2 antibody olusturur, Th1 vucudu bagisik hale getirir.
Bebekler dogdugunda, tanim icabi gelismemis dogarlar (immature) Sinir sistemleri gelismemistir, bagisiklik sistemleri gelismemistir, akcigerlerinin derin nefeslere ihtiyaci vardir gelisimleri icin.
Bebeklerin ilk derin nefesleriyle butun sistemleri ayni anda calismaya baslar. Hormonlar vs. Ayni uzay mekiginin firlatilmasi hali gibidir. OYsa biz ne yapiyoruz? Dogduklarindan bir kac dakika sonra Latex, Vitamin K asisi (ki cok dusuk bir olasilikla kan bozuklugu yasanmaktadir o bebekte), asida 9mg benzyl alchol b ulunmakta ve Kanada’da pediatri alaninda yapilan arastirmalarda, Vit K asisinin bebeklere verilmesiyle, karacigerin yeterince gelismemesinden kaynaklanan ve verileni hazmedemediginden ileride daha ciddi sorunlara yol actigi tespit edilmis. Dogumlarindan birkac saat sonra Hepatit B asisi vuruyoruz.
Guney Asya’da kadinlarin %10u kanlarinda Hep B virusu tasiyorlardi. Bu bilgi dogrultusunda Amerika’daki cocuklar da dogar dogmaz bu asiyi vurulmaya basladi.

8 haftalik bebek, 56 gundur bu hayatta olan bebek, ilk saglik taramasina gidiyor. Bu doktor ziyaretinde belki 6-7 adet asi oluyorlar. Dbat, Polio, baska bir Hep-B asisi, Hib, Prevenar. Her bir asi kimyasallarla dolu. Aluminyum, Polysorbate 80 (kisirliga neden oluyor) ve bagisiklik sisteminde soruna yol acabilecek pek cok zehirli kimyasal. Bu proses 2 ayda 4 ayda 6 ayda tekararlanirken, 1 yasina geldiklerinde bir baska buyuk dozda asi vurulmakta.
1 yasina geldiginde cocuk 70’in uzerine degisik antigen ve olculemeyecek kadar cok kimyasal enjekte edilmis olmakta. Benim fikrime gore iki asi en yuksek kimyasal orana sahip. MMR ve su cicegi. Ikisi de mg duzeyinde jelatin tasimakta ki bu kan beyin bariyerini gecip beyinde iltihaplanmaya yol acmakta gelisimlerinin meydana geldigi bu ilk yillarda.
6 ay olana kadar pek cok asi olmaktalar. 8 aylik olduklarinda kronik kulak iltihaplanmalari basliyor ve antibiyotik aliyorlar, sonra baska bir kulak iltihaplanmasi baska bir antibiyotik. Bu bagirsaklarinda sorunlara yol acmaya basliyor. 1 yas kontrollerinde diger asilarini olan cocuklarin gelisimleri gerilemeye basliyor ve otizm basliyor. Asilar bu konuda hic suclanamiyor. Asi haricindeki hersey bunun nedeni olabilir ama asilar degil deniyor. Oysa simdi 9-10-11 yasindaki daha buyuk cocuklarda da asi yaralanmalari goruyoruz. Rahim kanserine karsi korudugu soylenen Gardasil asisini olan cocuklar ki bunlar atletlerdi, muzisyenlerdi, okullarinda cok basarililardi, ve birden havale gecirmeye basladilar, ve kronik olarak hasta hale geldiler.

Gribe gelince bu cok ilginc bir hastalik. Cok buyuk olay haline getiriliyor. Insanlarin icine korku ekiliyor. Hersene baska bir isimle karsimizda. Cocuklara yapiliyor cunku yeterince gelismemisler, buyuklere yapiliyor cunku is kaybi olmasini istemiyorlar, yaslilara yapiliyor cunku olmelerini istemiyorlar. Oysa arastirmalar gosteriyor ki grip asisi calismamakta. Hicbir fayda gostermemekte. Bir seker hapi ne kadar ise yararsa grip asisi da o kadar ise yaramaktadir.
6000 kisi her yil gripten olmekte diye acikliyorlar ancak kendi bilgileri de yalan. 700 kisi oldu gripten, bunlarin cogu 80 yasin uzerindeki yaslilardi.
Vitamin D sizi kis aylarinda gripten koruyan tek etkili seydir. Vitamin D sevyesi yazin yukselince grip dusmekte, kisin dusunce grip yukselmekte. Bana gore grip kuslar gibi goc etmiyor butun bir yil burda. ANcak degisen vitamin D seviyesiyle baglantili.
1801 cicek asisindan bu yana asilarin guvenilirligine inanildi ve politik olarak asilama yapmak, butunun sagligini korumak konusunda mecburi goruldu. Asilar sizi hastaliktan koruyacak, hasta olmamalisiniz, bunun icin asi olmalisiniz. Asi olmazsaniz hasta olur, hasta edersiniz. Toplumun yarari icin herkes asi olmali. Ama zaman degisti. O tarihte sadece bir asi vardi. Simdi ise 16 degisik asi var ve bunlarin tekrarlamalari. Su anda o donemlerden daha cok hastaliga sahibiz cocuklar ve buyukler olarak. Mesela kronik diabet. Pek cok ilaci, uzun sure almak zorunda olan kisiler var. Bunlar asilanmadan once zaten sagliksiz kategorisindeler. Bunlarin ayri olarak ele alinmasi gerekiyor asilanmadan once. Cunku o kisinin hastaliga yakalanmasindan dogacak hasar ile asinin yolacacagi hasar farkli olacaktir.
Benim fikrime gore asinin yol actigi yan etkiler agrimis ve sismis koldan, astim, alerjiler, egzama, ADD, ADHD, kanser, insulin bagimlisi diyabet ve otizme kadar gidiyor. Otizm bence asinin beyinde yol actigi hasarin en son adimi. Su anda en sagliksiz cocuk nesline sahibiz. En buyuk endustri su anda pharmaceutical. Kollari heryerde. LObileri, okullarda asilarin mecbur edilmesi. Parmaklari pek cok kurumun icinde. Medyada. Onlar heryerdeler. Ilac kaynakli pharmaceutical endustrilerini korumak icin. Medya Pharma tarafindan sponsor edilmekte. Showlarinin bir numarali sponsoru ilaclar. 6 haberlerini seyredin ve gorun kac tane ilac firmasinin reklami var.
Gercekten inandigim sey su; eger asilari tumden durdurursak, asi endustrisini ve herkesin Vitamin D seviyesini 80nanogram’a cikarirsak ve temel yasam kosullarina sahip olursak, egzersiz yaparak, organik tuketerek, bol bol su icerek, ve yeterince uyku (cok onemli)alarak, gercekten eminim ki bir nesilde kronik hastaliklarin cogu yok olacaktir. Hala Pharma endustrisine sahip olabiliriz, onemli seyler icin. Akut hastaliklar icin. Hala bobrek tasi dusuren insanlar olacak, dusup kemigini kiranlar. Ilac endustrisine ihtiyacimiz var ama 500 milyar dolarlik bir endstriye ve bu endustrinin dogumdan bu yana kendi eliyle cikardigi hastaliklar icin gelistirdigi ilaclara ve asilara ihtiyacimiz yok

8 Comments

  1. Başak
    Ara 1, 2011

    Çeviri yaparak oldukça harika bir iş başarmışsınız. Aşılar konusunu hiç bilmeyene çok güzel bir özet bilgi olmuş 😛

  2. Umida
    Ara 10, 2011

    Harika bir çeviri, ellerine sağlık:) Ve çok teşekkürler, çok ihtiyaç var çevirilere çokk

  3. benden bizden
    Ara 16, 2011

    ellerine saglık gercekten, harika bir is cikarmıssın!!

  4. fsdfjgb
    Kas 6, 2012

    Son zamanlarda yaşamımızdaki gıdalardan tutun ilaçlara kadar birçok şeyi sorgular oldum ve her araştırmamda okuduğum yazılarda; hatta yazılardan bazılarında doktor olanlar bile var, bakanlık verileri var, oldukça şaşırıyorum sonra kapitalizmin kanunlarını düşününce bunun normal olduğunu düşünüyorum. Peki bu insanlar ne yapacak ilaç sektörünün acımasız teröründen nasıl kurtulacak, Gıda teröründen nasıl kurtulacak en basitinden doğal süt bulana kadar akla karayı seçtim neredeyse bizzat kendim gidip süt sağacak duruma geldim. Azından inekle tüketici arasına kimse girmiyor tabi otla inek arasına biri girdiyse ona bişe diyemicem…

    • arastiran anne
      Kas 6, 2012

      Varolan sistem bir iki kisiyle degismez, ama ben suna inaniyorum. Eger ben kendim icin en iyi olani sisteme ragmen bulup, uyguluyabilirsem, yakinlarim da bunu gorur, isteyen gelir, isteyen kalir. Degisim boylece basliyor. Once kisinin kendisinden, tercihlerinden.
      Inek buldum diyorsun (senin inegin icin soylemiyorum), dogal sut icin, yedikleri yemler genetik olarak degistirilmis soya ve misirdan elde ediliyorsa, isterse inegin 24 saat disarda dursun ne fayda. Sut icmeme alternatifi oldugunu da hatirlayabiliriz bu durumda. Herkesin sutu kendi yavrusuna derdi doktorumuz Hulya Hanim. Tanidigim pek cok saglikli vegan var. Onlar nasil saglikli yasayabiliyor. Sistemi degistirmek zor, ama insanin kendi sartlanmisliklarini degistrmek sanirim en zoru. Bunu yapamadigimizda da bazen sisteme catiyoruz 🙂
      Ben sizin sagduyulu biri oldugunuza eminim. Ve yol sizi dogru adrese cikacaracaktir ona da eminim 🙂

      Sevgiler, saglicakla kalin…

arastiran anne için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.